Sultan Dördüncü Murad 26 Temmuz 1612 yılında
İstanbul'da doğdu. Babası Sultan Birinci Ahmed, annesi Mahpeyker Kösem Sultan'dır.
Annesi Rumdur. Sultan Dördüncü Murad, uzun boylu, iri cüsseli, yuvarlak yüzlü ve
heybetli bir padişahtı. Osmanlı Sultanlarının en kudretlilerinden biri olarak tarihe
geçti. Son derece zeki, gözü pek, cesur, kuvvetli ve enerjik bir insandı.
Sultan Dördüncü Murad çok iyi cirit ve ok atardı. Bu gücünü katıldığı
savaşlarda da gösterdi. Dinin hükümlerini çok iyi bilir Şeyhülislam Yahya Efendi'ye
"Baba" diye hitap ederdi. İçki ve tütünü yasakladı. Gece sokağa çıkma
yasağı koydu. Arapça'yı ve Batı dillerini çok iyi bilirdi. İlmi ve ilim
adamlarını çok sever, fırsat buldukça ilim meclislerine gider, onları yeni
çalışmalar yapmaları için teşvik ederdi. Sultan Dördüncü Murad döneminin önemli
olaylarından biri de, Hazerfan Ahmed Çelebi'nin kanat takarak Galata Kulesi'nden
Üsküdar'a uçmasıydı.
Sultan Dördüncü Murad, çevresinde olup bitenleri dikkatle takip eder, inisiyatifini
kullanmakta asla tereddüt etmezdi. Hükümdarlığının ilk yıllarında annesinin
etkisinde kaldıysa da daha sonra kadınların saltanatına son verdi, hain ve hilekar
sadrazamları şiddetle cezalandırdı. Memleket meselelerini yakından takip edip,
çözümler üretmeye çalıştı. 17 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra, Niksir
hastalığından dolayı henüz 28 yaşında vefat etti.
Sultan Dördüncü Murad'ın saltanatını 2 devreye ayırmak mümkündür. Henüz 11
yaşında iken tahta geçtiğinden devlet işleri büyük ölçüde annesi Kösem
Sultan'ın elinde yürümekteydi. Onunla birlikte olan vezirler, gözünün önünde
Hafız Ahmed Paşa'yı askere parçalatmışlar, genç padişahı da korkuyla dehşete
düşürmüşlerdir.Osmanlı memleketlerinde asayiş ve huzur kalmamış, zorbalar
şehirleri ele geçirmişleridir. Delikanlılık çağında idareyi bizzat ele aldıktan
sonradır ki Sultan Dördüncü Murad, biraz da şiddet yolu ile bütün zorbaları
bastırmış, tekrar devlet hakimiyetini kurmuştur. Tütün yasağı bahanesiyle
kahvehanelerde toplanan işsiz güçsüz zorba takımını sindirmiş, şiddetli ceza ve
hatta idamlarla tekrar idari ve adli nizamı kurabilmiştir.